Dışarıdan domuz sesleri duyuluyordu...
335Please respect copyright.PENANA3tWTq6lkn2
İnlemeyle homurtu arasında gidip gelen bu sesler, gecenin sessizliğini yırtıyor, kulaklara sanki derinlerden gelen bir uyarı gibi çarpıyordu. Sanki sürü halinde değil, tek bir canavarmış gibi birleşmişlerdi. Her birinin ayak sesi, öfkeyle çarpıyor; yere her bastıklarında zemin hafifçe titriyordu.335Please respect copyright.PENANA5vLqDYYZOp
Evler sanki yorgun birer nefes alıyor gibi insanları içine çekiliyordu…
Tek tek evlerin kapısını açıyorlardı.335Please respect copyright.PENANAfiUlgAE8CR
Kapıların gıcırtısı, ölü bir kuşun kanat çırpışı gibi zavallı ve çaresizdi.İçerde insanın olup olmadığını anlamaya çalışıyorlardı.335Please respect copyright.PENANAh7AFdlp0nH
Evlerin içindeki hava, yoğun bir korkuyla doluydu. İnsanlar, evlerinin altına kazdıkları daracık mahzenlerde, soğuk taş duvarlara saklanmış halde bekliyorlardı. Nefes almaya çalışırken bile korkuyorlardı…335Please respect copyright.PENANAK7432KYUBX
Karanlık, sadece dışarıda değil; içeride, insanların yüreğinde de geziniyordu.
İşte o gece olmuştu.335Please respect copyright.PENANAcV3kuzdDNr
Dokuz günde bir, Tamag açılırdı...Yeraltının o derin, kemikli çukuru.335Please respect copyright.PENANACRV5TQwDEE
Ve Erlik krallığından çıkardı...335Please respect copyright.PENANAY7qVj4KdCT
Ay bu gecelerde saklanır, rüzgar susar, ağaçlar bile kımıldamayı bırakırdı. Çünkü yer, Erlik'in adımlarıyla sallanırdı…
Beslenmesi gerekiyordu.335Please respect copyright.PENANADk6YhYwkmD
Ve Erlik'i güçlü kılan tek şey vardı: çocuk eti .335Please respect copyright.PENANADDroyaGLL1
Taze, korkuyla yoğrulmuş, umutla dolmuş ama henüz hayatı tam tanımamış bir ruhun taşıdığı beden. Onun gücü, işte buradaydı...
Eğer halk ona kurban verirse, Erlik'in yere çıkışı ertelenirdi .335Please respect copyright.PENANAM0hio3qwtu
Geçici bir rahatlık. Sadece biraz daha zaman…
Bu gece şans Erlik'ten yanaydı…335Please respect copyright.PENANA68XZumcncu
Bir çocuğun sırtına almış, hızla uzaklaşıyordu...
Çocuk panikten mahzene inememişti.Evin içindeki sandığa gizlenmişti.Domuzlar kokusunu hemen almiştı...Buda onun yakalanmasına neden olmuştu.
Annesi ve babası, çaresizlikten onu kurtarmak için çabalasalar da, her şey nafileydi . Erlik domuzlarıyla birlikte, saniyeler içinde yer altına inivermişti . ..Ailesi onun arkasından bakakalmıştı...
Herkes kulaklarını dikmiş dinliyordu; ne olduğunu anlamaları için sadece dinlemekle yetiniyorlardı...Herkes gizlendikleri yerlerde donup kalmıştı...
Bir süre daha dinlediler...Sessizlikten gittiğini anlayınca evlerınden cıktılar...Şira da onu apar topar saklayan kadınla beraber köylülerin yanına geldi.
Evinden en son çıkan kişi Köyün Kam'ı Sungur Bey'di .335Please respect copyright.PENANAu1Vyp7VyYN
Sungur Bey, babayiğit, orta boylu, esmer, güçlü ve bilge bir adamdı… Kam, insanların hepsini topladı ve sert bir şekilde sözlerine başladı:335Please respect copyright.PENANAHqPv9p0jgy
“Bu düzen, bu şekilde devam edemez. Geleceğimiz olan çocuklarımızı bir bir kaybedıyoruz.Bir çıkar yol bulmak için, atalarımın ruhlarıyla konuşup geleceğim”...
Şira, bu sözleri duyunca iyice şaşırmıştı . O ses… O ses dedesinin sesiydi…335Please respect copyright.PENANAMRUDqw4m7v
Neden buradayım? Neden bir Kam olduğunu şimdi öğreniyorum?
Şira adeta bir bilinmezlik kuyusuna düşmüştü…Dedesinin genç halinden birkez daha anladı ki zamanda geriye gitmişti...
devam edecek…
ns216.73.216.82da2