
GİRİŞ:
Fontaine’de yedi boyut vardı. İnsanoğlu birinci boyutta, Canavarlar ikinci boyutta, Asiller üçüncü boyutta, Periler dördüncü boyutta, Hoş Kalpler beşinci boyutta, Cehennem altıncı boyutta, Birleşik Krallık ise yedinci boyutta yaşamaktaydı.
245Please respect copyright.PENANAlYMMtS9AbZ
Fontaine’de altı boyut birbirlerinin varlığını bilirdi ama bir boyutun diğerlerinin varlığından haberi yoktu. İnsanların boyutu..
245Please respect copyright.PENANAtaoOaFIveE
Beş tane apayrı kıta ve bunların tam merkezinde yer alan ve bu kıtaları birleştiren Birleşik Krallık. Gelmiş geçmiş en büyük ve en görkemli krallık olduğu şüphesizdi. Kıtaların arası büyük okyanuslarla çevriliydi. Boyutların okyanus olarak bilinen yerinde insanoğlu yaşıyordu. Yani bir insan olarak düşündüğümüz zaman aslında bu altı boyutun varlığı gerçek dışıydı.
245Please respect copyright.PENANAsvYVYchCPE
Veyahut şöyle mi demeliyim; diğer boyutlardaki yaşayan halk için de insanoğlu diye bir şey yoktu.245Please respect copyright.PENANAuNYayXVkoX
Peki, gerçekte yok muydu?
1.BÖLÜM:
Yüzyıllar önce altı kıta halkının hepsi Birleşik Krallıkta doğup kanlarına göre hangi kıtaya uygunlarsa o kıtaya yerleştirildiler. Birleşik krallık bu şekilde asırlarca tüm kıtalara hükmetti. Birleşik Krallık uçsuz bucaksız ormanlara ve devasa çağlayanlara sahipti. Krallıkta düzeni bozmaya çalışan herkes korkunç sütunlu Saffron adında karanlık zindanlara atılırdı. İşledikleri suçlara göre yargılanırlar ve kurulan büyük mahkemenin sonucu çok eski bir kehanetle yaratılmış, inanılmaz büyük Agora adındaki ejderhaya yem olarak zincirlenip atılıyorlardı. Şimdiye kadar buradan sağ çıkan kimse olmadı.
245Please respect copyright.PENANAL5ZSUXh6n1
Benim adım Maeve, ben Birleşik krallığın prensesiyim. Babamla annem sürekli konseydeler. bilirsiniz kraliyet işleri:)
245Please respect copyright.PENANA9gjRe8mKBQ
Ben de genellikle koca sarayda ya tek ya da hizmetçim Hugi ile günümü geçiriyorum. Hugi kim derseniz de hemen söyleyeyim Krallığın hizmetçileri cinsiyetinize göre seçilir. Yani kadın soylulara erkek, erkek soylulara kadın hizmetçi verilir. Burada herkesin sihirli güçleri yoktur fakat konsey üyeleri ilahi güçlere sahiptir. Bu yüzden de maalesef konseye adım atmak imkansız.
245Please respect copyright.PENANAAuqqVvAHfv
Siz şimdi beni tüm bu varlığın vârisi sanırsınız. Ah, Fontaine pek de öyle hayallerdeki gibi değil.
245Please respect copyright.PENANA3i0xgkRr30
Bir abim var; Zelan.245Please respect copyright.PENANAQJ241plQeQ
Zelan küçüklüğümden beri benimle hiç görüşmedi. İnsan yaşına göre şu anda 18 yaşındayım. Abim ise 22 yaşında.
245Please respect copyright.PENANAE6ADXYgkhf
Sahi en son görüşmemizin üstünden 12 yıl geçmiş. Üstelik saraya bile gelmiyor. Muhafızlarla av yapmak için sarayın surları arasından çıkıp krallığın uçsuz bucaksız ovalarına ve ormanlarına dalmak Zelan'ın tek zevki. Zelan da pek vizyonsuzmuş dediğinizi duyar gibiyim. Onu bilmem ama benimle görüşmemesi artık umrumda bile değil.
245Please respect copyright.PENANAy0rptEimUe
Yatağımda bunları düşünürken koskocaman odamın içinde koridordan gelen sesler yankılanıyordu. Sinirle ayağa fırladım. Üzerime yerlerde sürünen altın işlemeli sabahlığımı geçirip hizmetçime seslendim.
245Please respect copyright.PENANAZRS3Qp2o7l
-Hugi nerdesin? Bu gürültü de ne?! Çıldıracağım gerçekten ya, sabah sabah bir huzur yok, diye kapıya geldim. Hugi hâlâ odama ışınlanmamıştı. Galiba hâlâ uyuyordu. Uykucu şey...
245Please respect copyright.PENANAEuGGRZXXvQ
Neyse seninle sonra görüşürüz Hugi, diyerek odamın geniş kapısını sihirle ardına kadar açtım. İlk karşıma çıkan büyük sütunun arkasına saklandım. Beni fark etmemiş olsalar gerek hararetle tartışıyorlardı. Abime benzettiğim genç babama bağırıyordu.
245Please respect copyright.PENANAmXRY5cEjla
– Nee? Yok artık baba yeter! Benim düşüncelerimin hiç mi önemi yok. Bu saraya bile arada bir geliyorken nasıl evleneyim? Asla evlenmem. Hele hele bizim boyutumuzdan olmayan biriyle..
245Please respect copyright.PENANAWHfZdGP2r1
Babam Drogo biraz sakinleşmiş bir hâlde sessizce abime yaklaştı.
245Please respect copyright.PENANAJoJpZAJwGk
– Oğlum biliyorsun Konsey kıtaların dengesi ve Fontaine'nin huzuru için her sene farklı kıtadan iki kişiyi evlendiriyor. Dün konseyde bu konu geçtiğinde ne kadar itiraz ettiğimden haberin var mı? Konsey üyeleri tüm itirazlarıma karşılık tahtımızın geleceğini sorguladı. Bu ne demek oluyor farkında mısın? Tahtı ve sizi korumak zorundayım. Şu an ben sonra da sen...Artık biraz büyü. Görevlerinin farkına var. 245Please respect copyright.PENANArqa4loZubq
Ayrıca seni Asiller kıtasının eşsiz güzellikteki varisi ile evlendiriyorum. Bu senin içinde iyi olacak.
245Please respect copyright.PENANApNrudZiX2Q
Babamın konuşması abimi etkilemiş gibi durmuyordu.
245Please respect copyright.PENANA5iWmucrXc4
– Asiller kıtasının varisi olması umrumda değil. Aşırı güzel olması da umrumda değil. Benden uzak durun artık. Bana biraz olsun değer veriyorsan bir daha bana böyle şeylerle gelme. Ayrıca sen kralsın boyutlar arasında en güçlü sen değil misin? Konseye hayır diyebilirsin pekala. Benden bu kadar.
245Please respect copyright.PENANAISMDrGKxko
dedi ve yıldırımlar çakarak ışınlandı. Babam da ardından gitti.245Please respect copyright.PENANA08WKok3hg7
Hayır sabah sabah konuşulacak bir konu mu bu? Ayrıca abim haklı sevmediği hiç görmediği bir varisle nasıl evlensin? Bu arada abim hiç değişmemiş. Hep aynı inatçılığında ve sinir bozucu sesiyle sabahımı mahvetti.245Please respect copyright.PENANAPfBT2MLoec
Bu onu uzun zamandır ilk görüşüm oldu.
245Please respect copyright.PENANAJnbzgXhe5L
Zelan zaten hep böyleydi; kafasının dikine giderdi, asla fikri değiştirilemezdi. Annemle bu yüzden çok küsmüşlerdi. Hep en sonunda sarayı terk eder nereye gidiyorsa giderdi.245Please respect copyright.PENANALdEP3oLdnP
Ama bu sefer durum ciddi. Dengeler korunmalı. Tüm bu düşüncelerim 245Please respect copyright.PENANATICAH9nwdJ
Hugi'nin odama ışınlanmasıyla dağıldı.
245Please respect copyright.PENANAJ9gQwneLVk
– Prensesim, lütfen bağışlayın. Uykuma yenik düştüm. Önemli bir şey mi oldu? Siz bu saatte uyanmamış olurdunuz normalde.
245Please respect copyright.PENANA2ho4Eix6Xk
Hızla gardrobumdan zümrüt yeşili, kolları tüylü, yerlere kadar uzanan elbisemi ve ince işlenmiş zümrüt pelerinimi getirdi. Kıyafetlerimi giyerken
245Please respect copyright.PENANAFOqcHyy95I
– Yoo, bir şey olmadı Hugi. Senin aksine beni uyku tutmadı sadece
245Please respect copyright.PENANAZdK3DcjvV5
diye Hugi' ye takıldım. Aynanın karşısına geçtim ve kendimi uzun bir süre süzdüm. Elbise üzerimde çok iyi durmuştu. Belime kadar inen siyah saçlarımı Hugi taramaya başladı. Hugi' nin işi bitince ayağa kalktım ve odamın geniş balkonuna çıktım. 245Please respect copyright.PENANAu80GWeZYCm
Çok iyi bir manzara beni karşıladı. Mahya dağının arkasından doğmaya çalışan güneşe sis elinden geldiği kadar engel oluyordu. Güneş tanrıçası için zor bir gün olacaktı.
245Please respect copyright.PENANAAr2kqwsMgM
Huzur bulduğum bu yerden kahvaltıyı haber veren çanın sesiyle ayrıldım. Büyük yemek salonuna ışınlandığımda kimse gelmemişti. Yine yalnız bir kahvaltı olacaktı.
245Please respect copyright.PENANADtMBQ3Icv1
Kahvaltının ardından kendimi bahçede buldum. Kraliyet sarayının bahçesi çok genişti. Binbir sihirli güçlerle inşa edilen parkları ve çay bahçeleriyle diğer kıtadan gelen kraliyet aileleri burada karşılanırdı. Aynı zamanda önemli günlerde halkla burada bir araya gelirdik. Saray o kadar genişti ki daha gitmediğim, hiç bilmediğim odaları vardı.
245Please respect copyright.PENANAuFIoGgCKzA
Bu sabah odama konsey tarafından ışınlanan fermanda Yeni doğanlar şatosuna gitmem gerektiği yazılmıştı. O halde bugünkü görevim başlasın! Yeni doğan şatosuna gidip yeni doğanların kanlarının incelenip boyutlarının belirlenmesine, ardından ait oldukları kıtaya gönderilmesine yardımcı olucaktım.
245Please respect copyright.PENANAZD3OlVKnfD
Birleşik krallığın halkı birbirinden farklı ırklara sahip ya uyumsuz ya da kraliyete çalışan insanlar tarafından oluşuyordu. Bu şekilde sayısız şehrimiz vardı. Krallık dörde ayrılarak adeta bir döngü içerisinde her parçasında farlı mevsimi yaşayan bir kıtaydı. Burası şu an yazdı.
245Please respect copyright.PENANAxBYQZZ8z5l
Şatoya ışınlanmadan halkın içinde biraz gezip işler yolunda mı bakmalıyım. Halkın arasına karıştım. Beni görünce çok heyecanlandılar. E, tabi babam adil bu kraldı. Bilinen aksine halk bizden nefret etmezdi. Beni gören sevgiyle gülümseyip referanslarını yaptı. Ben üzerimdeki tüm ilgiyle sorunları olup olmadıklarını sordum. Bunun üzerine isteklerini belirttiler. Çok fazla sıkıntıları varmış. Uyumsuzlar canavara dönüşüyormuş ve bu şekilde öldürülen bir çok kişi varmış. Acilen bu konuyu babama ve konseye bildirmem gerek.
245Please respect copyright.PENANAnu2P7XbU4W
Halkı sakinleştirdim böyle bir olay karşısında kraliyet muhafızlarını çağırmalarını söyledim. Kraliyet sizi güvende tutmak için elinden geleni yapacak dedim. 245Please respect copyright.PENANA4R4wGOfb7T
Burada işim bitince şatoya ışınlandım. Şatodaki görevimi olaysız yerine getirmeliydim. Henüz güçlerimin daha ne kadar gelişebileceğini bilemediğim için düzenli olarak rahibin yanına danışmaya gelirdim. Güçlerim geliştikçe halka daha çok yardım edebilirim diye düşünüyordum.
245Please respect copyright.PENANAJOfWSrMaYZ
Peter Finn masasında oturmuş kalemine sihirle harıl harıl bir şeyler yazdırıyordu.
245Please respect copyright.PENANAYItD3ELsJ0
– İyi günler Finn! diye seslendim.
245Please respect copyright.PENANAcTkY7UfTg8
– Napıyorsun da bu kadar dalmışsın. İçeriye girdiğimi bile fark etmedin. Koltuğuma doğru yürüdüm. Finn de bana:
245Please respect copyright.PENANABzPXAs2nsF
– Ooo, kimler gelmiş!
245Please respect copyright.PENANAWJlOiyW9mk
Prenses Maeve, hoş geldiniz. Hangi ışın attı seni buraya? dedi. Gülümsedim:
245Please respect copyright.PENANAsw1v5pWZ98
– Yanına bir uğrayayım dedim. Sihir güçlerimizi geliştirebileceğimiz büyülü ormana gideriz belki diye düşündüm. Bayadır gitmiyoruz. Paslandık iyice.
245Please respect copyright.PENANARrL21um75Z
O da önündeki kağıtları toplayarak sihirle kütüphanesine gönderdi. Ayağa kalktı.
245Please respect copyright.PENANAgyXU09V7Of
– Ne duruyoruz o zaman, hadi ışınlanalım.
245Please respect copyright.PENANA8xBiZyhbVF
Beraber ışınlanarak Büyülü Ormana girdik. Güzel bir koku burnuma geldi ve aniden durdum.
245Please respect copyright.PENANAoZxmI97Vz4
– Bu bir mor salkım ağacı olmalı. Hissedebiliyorum.
245Please respect copyright.PENANAPhYZnuLmU2
Yürümeye devam ettik ve gerçekten de çok büyük bir mor salkım ağacının altına geldik. Burası sihir çalışmak için iyi bir yerdi. Finn bana önce bildiğim sihirleri yapmamı isteyerek hatırlattı. Ardından yeni birkaç sihir öğretti. Çalışmamız bitince Finn ayağa kalkarak etrafı incelemeye başladı. Ben biraz dinlenmek istiyordum. Bu yüzden yere oturdum ve ağacı incelemeye başladım. Ağaç çok yaşlıydı. Ağaca dokunduğum an ağacın enerjisini içimde uzaktan hissettiğimden daha fazla hissettim. Sonra bir anda havaya doğru yükselmeye başladım. Galiba uçuyordum. Finn beni görünce kızdı.
– Prenses aşağı inin! Şu anda uçuyor olmanız bizi tehlikeye sokabilir.
245Please respect copyright.PENANA9y3WV5hF12
Oysa ki kendi isteğimle uçmuyordum ama ona belli etmedim.
245Please respect copyright.PENANAZGOlQPgQUa
– Nolur ki uçsam? Hem sen de gel.
245Please respect copyright.PENANAGuZAENaCsJ
Başını hayır anlamında salladı.
245Please respect copyright.PENANAQuSTVhTLjx
– Prenses, güçlerinizi geliştirmek için geldiğimizi sanıyordum. Ben yukarı gelmiyorum. Ayrıca bakın burada ne buldum.
245Please respect copyright.PENANAmaR29zxKls
Ne var ki onu duyamayacak kadar yükselmiştim. Sesinin sadece gelmiyorum dediği kısmını duydum. Aşağıya doğru bağırdım.
245Please respect copyright.PENANAxn3qllUYWa
– Sen bilirsin, bu eşsiz manzarayı kaçıracaksın ama.
245Please respect copyright.PENANAbDlEY1u1Vc
Yükseldikçe ağacın ne kadar büyük olduğunu anladım. Bayağı bir zaman geçti ve ben hâlâ ağacın sonuna ulaşamadım. Canım fena hâlde sıkıldı. Geri inmeye karar verdim ve süzülerek aşağıya indim. Finn sinirli sinirli bana bakıyordu.
245Please respect copyright.PENANAnxgCJIntCZ
– Prenses bu kadar oyun yeter. Saraya dönmelisiniz.
245Please respect copyright.PENANAoKDV9na7Z0
Cevap vermeden yürümeye başladım. Büyülü orman sihir güçlerimizin temeliydi ve bize enerji veren bir yerdi. Büyülü ormana veda ederek saraya ışınlandım. Büyük yemek salonumuz akşam yemeği için ışıklandırılmıştı. Neşeyle kıkırdadım.
245Please respect copyright.PENANAGfA8lwUaL6
–Bugün etraf parıl parıl. Neyi kutluyoruz?
245Please respect copyright.PENANAKDMvkVPQ0i
Babam Drogo ve annem Faust yan yana, tam karşılarında ise Zelan vardı. Zelan ne gerek var bu kadar neşeye dercesine kısa bir süre bana baktı ve sonra yemeğine devam etti. Ben de omuz silkerek sandalyeme yerleştim. Uzun zamandır ilk defa ailecek yemek yiyecektik. Benim tüm heyecanıma rağmen yemek çok sessiz geçti. Tam bir hayal kırıklığı..
245Please respect copyright.PENANAIckmtxkE6M
Yemekten sonra hemen odama ışınlandım. Balkonumda sessizce gecenin karanlığını izledim. Neden sonra kendimi karanlığa karşı koyamayarak uyuyakaldım.
245Please respect copyright.PENANAfjLCL1hg3i
Rahatsız eden bir ışıkla gözlerimi kırpıştırdım. Sabah olmuş ve güneş üzerime ışıklarını bahşetmişti. Hugi aralık olan balkon penceresinden yanıma ulaştı.
245Please respect copyright.PENANA0ymh4FOpg9
– Günaydın prensesim, kapınızın önünde prens Zelan sizi bekliyor.
245Please respect copyright.PENANA2lgEO6cSc4
Ayağa fırladım. Koşar adım kapımı sihirle açtım. Zelan karşıma dikilmiş pişkin pişkin sırıtıyordu. Şaşkınlıktan kekeleyerek
245Please respect copyright.PENANAvWNstMqLce
– Evet , seni dinliyorum.
245Please respect copyright.PENANA3c3m97P0hs
Kapıma yaslanırken alaycı bir şekilde gülümsedi.
245Please respect copyright.PENANAcEwvFPDpOB
– Günaydın canım kardeşim. Bugün Asiller kıtasının yönetici kraliçesi Seltemen ve varisleri Sidra ve Leo geliyor. Çok iyi karşılanmaları lazım. Birleşik krallığın girişinde Kratos kapısında onları karşılayıp saraya kadar getirmen lazım. Benim ufak bir işim var. Babam bana söyledi ama benim canım kardeşim bu konuda bana yardım eder diye düşünüyorum.
245Please respect copyright.PENANAxjOgNtdQAW
– Peki, ne diyeyim şimdi. İşin ava gitmek değildir umarım… 245Please respect copyright.PENANAkTeyJjEvMa
dedim ve odama geri döndüm.
245Please respect copyright.PENANAxckozfNuLg
Toz pembe elbisemi üzerime geçirdim. Tacımı topuz yaptığım saçıma taktım. Ardından abartısız bir makyaj yapıp, topuklu ayakkabılarımı giydim. Omzuma kadar inen, uzun, ince, ucunda yıldızlar olan küpemi taktım. Fontaine kapısına hızlıca ışınlandım.245Please respect copyright.PENANAYOLARzqsoS
...
Asiller Kıtası- Sidra' nın ağzından:
Bugün Birleşik krallığa gideceğiz. Açıkcası oldukça heyecanlıyım. Prens Zelan ile tanışmak sonuçta benim için bir onur ve belki onunla evlenebilirim. Havayı içime çekerek kollarımla yönettim. Ellerimin içinde döndürdüğüm hava topunu bahçemizdeki bir sütuna bıraktım. Sütun anında tuzla buz oldu. Memnuniyetle gülümsedim.
245Please respect copyright.PENANAakXOnUxBEi
Ben gerçek bir hava bükücüyüm. Kahvaltıya indiğimde annem Seltemen ve kardeşim Leo karşılıklı oturmuş sohbet ediyorlardı. Annem beni baştan aşağı süzdü. Tatmin olmamış olacak ki bir sihirle kıyafetimi değiştirdi.
245Please respect copyright.PENANAT1D8fWEq6t
– İşte böyle tatlım. Bugün çok şık olmalısın çünkü oradan boş dönmeyeceğiz. Beni anlıyorsun dimi Sidra?
245Please respect copyright.PENANAnWgBTLwGyj
Başımı sallayarak onayladım.Sonuçta formaliteden evleniyordum. Bu yüzden kiminle evleneceğim pek de umrumda değildi. Umarsızca Leo' ya sırıttım.
245Please respect copyright.PENANAvYjTc82k1V
– Maeve çok güzelmiş diyorlar. Belki senliktir kardeşim. Bunun üzerine Leo da kahkaha attı.
245Please respect copyright.PENANAFinyp3jqQd
Bizim umursamaz tavrımız annemi sinirlendirmeye yetti.
245Please respect copyright.PENANATVixufVIGC
– Kesin şamatayı da hazırlanın.Ben çalışma odama geçiyorum. Birkaç işim var. Siz de hemen hazırlanın.
245Please respect copyright.PENANAG11DKhmRLo
Sinirle ışınlandı. Leo bana döndü.
245Please respect copyright.PENANA9ja7tzNg9W
– Öyle mi diyorsun abla. O zaman onunla tanışmayı iple çekiyorum.
245Please respect copyright.PENANAnNf8DXUiYi
Ve bir anda yok oldu. Ben zaten hazırdım. Ama kendimi son kez kontrol edeyim diye bir ayna yarattım. Annem bu işten anlıyordu. Üzerimde şatafatlı mor bir elbise vardı. Aynadaki görüntümden memnun kaldım ve gülümseyerek bahçeye geçtim. Bahçede görkemli bir törenle (aramızda kalsın annem her şeyi abartmayı sever) ve muhafızlar eşliğinde boyutlar arası ışınlandık. Aslında boyutlar arası ışınlanmak sadece yöneticilere özeldi. Ama annem hem kendi gücüyle hem de Birleşik Krallık' taki konseyin verdiği yetkiyle bizi ve muhafızları da ışınlayabilmişti. 245Please respect copyright.PENANA3qmWsdw90V
İşte meşhur Birleşik krallığın Kratos kapısına geldik.245Please respect copyright.PENANAGpEaZ9ocrb
…
Birleşik Krallık- Maeve' in ağzından:
Hâlâ gelmediler mi diye tısladım muhafızlara. Cevap olumsuz olsa da sabırla beklemeye devam ettim. Bir süre sonra sur üflendi. Ardına kadar Fontaine'in meşhur Kratos kapıları açıldı.
245Please respect copyright.PENANAiyEWllgIkO
Gelenler Hava bükücülerdi. Atlı arabadan bir kız indi. Galiba savaşçıydı. Bana doğru geldi ve ayağıma kapandı.
245Please respect copyright.PENANAQgdJWIL3zB
– Kutsal yerin güzeller güzeli prensesi, Kraliçe Seltemen' in selamını getirdim. İzniniz var mıdır, saraya geçelim.
245Please respect copyright.PENANAxUByW6SxsC
Kız tatlı birine benziyordu.
245Please respect copyright.PENANAHBP0tIFOTH
– Kraliçe Seltemen beni onurlandırdı. Tabi ki geçebiliriz. Yolda sizinle tanışmak isterim. Bu arada adınız nedir?
245Please respect copyright.PENANABLCn8KHh7L
O da kısa bir süre tereddütün ardından
245Please respect copyright.PENANAwJlU4Xwqkk
– Ben Efsin, Asiller Kıtasının komutanıyım.
245Please respect copyright.PENANARuqgvVOjCp
Onunla beraber ben de ışınlandım. Saraya geldiğimizde babam Drogo bizi karşıladı. İlk defa gördüğüm Seltemen' i süzdüm. Kadının uzun sarı saçları beline kadar iniyordu. Çok güçlü, kendinden emin bir hali vardı. Enerjisini içimde hissettim.
Yanında benden yaklaşık birkaç yaş büyük oğlu ve meşhur güzel kızı vardı. Onlarla tek tek tanıştım. Sidra gerçekten eşsiz bir kızdı. Bu kadar güzel olması bence abimi bile ikna ederdi.
Leo' nun çimen yeşili gözlerini dikmiş beni izlediğini fark ettim. O da yakışıklıydı fakat benim tipim değildi. Leo' nun uzunca bakışlarından rahatsız oldum. Yerimden kalkıp Efsin' in olduğu tarafa yöneldim.
Efsin muhafızlarla derin bir muhabbete dalmıştı. Benim geldiğimi görünce sıçrayarak saray kapısına yöneldi. Arkasından seslendim ama beni duymadı. Onu takip ederek şehrin merkezine geldim.
Halkın içinde üç canavar muhafızlara saldırıyordu. Efsin cesurca bir tanesinin kafasını uçurdu. Efsini diğer yaratık tutup kenara fırlattı. Efsin galiba bayıldı çünkü kalkan toz bulutunun ardından Efsin' i hareketsiz bir şekilde yerde yatarken gördüm.
Henüz bir canavarla savaşacak güce ulaşmamıştım ama içimdeki bir şey beni itti. Uçarak canavarı tuttum. Canavarla göz göze geldik ve tüm sihrimle ona yumruğumu salladım. Bir anda ne olduğunu anlayamadan her yeri koyu gri bulutlar kaplayıverdi.
~Bölüm sonu245Please respect copyright.PENANAnwSYpRYIOJ
245Please respect copyright.PENANAJiNwhpzaj5